1 Ocak 2013 Salı

Pi'nin Yaşamı - Kaplan Kim?..


Küçük oğlunuz hem Hristiyan, hem Müslüman hem de Hinduizme inanıyorsa, ne yaparsınız?

Sinemacılar durdu durdu yılın son haftalarına sıkıştırdı bütün iddialı filmleri. Elbette bunda Oscar adaylarının yakın bir zamanda açıklanacak olmasının da büyük payı var. Uzun zamandır merakla beklediğim filmi nihayet izleyebildim. İşin içinde Ang Lee olunca merak etmemek elde değil.

Kitabını okuyamadım ne yazık ki (sebebini sevgili arkadaşım izah etsin :), o sebeple nasıl bir senkron tutturmuşlar, gerçek hikayeye bağlı kalmışlar mı, yazarın vermek istediği mesaj filmdekiyle uyuşuyor mu bilemem ama çok net bir şekilde söylemem gerekir ki; Pi'nin Yaşamı tam bir "inanç filmi".. Zaten en baştaki diyalogdan da bunu anlıyoruz. Senelerce çalışmasına rağmen bir türlü kitabını bitiremeyen ilham yoksunu bir yazar Pi'nin amcası ile tanışır ve amcası da ona yardımcı olmak için Pi'ye gönderir. Amca yazara der ki "sana bir hikaye anlatacak ve sen Tanrının varlığına inanacaksın". Pi ise bu söze karşılık "amcam güzel bir yemek için bile bunu der" diyerek mucize ile basitliğin aynı elden çıktığını, görmek istedikten sonra zaten en küçük ve en büyük şeylerin bile bize bunu ispat ettiğini ima eder.

Adettendir kısa bir özet yapayım:
Asıl ismi Piscine Molitor Patel olmasına rağmen kısaca ona Pi diyorlar. Hayır matematikteki Pi sayısıyla ilgisi yok ama Türkçe'mizde olduğu gibi "piscine" hint dilinde de pislik gibi bir anlama denk geliyor. Uzun uzun anlatıyor filmde bu Pi isminin nereden geldiğini.

Hindistan'da bir hayvanat bahçesi idare eden babası ülkenin karışıklığa gittiğini görerek hayvanları da alıp Kanada'ya yerleşmeye karar veriyor. Ama bindikleri Japon şilebi fırtınada batıyor. Pi, Fırtına Tanrısına dua etmek için güverteye çıktığı için (!) gemideki herkes ölüyor ama Pi bir filikaya atlayarak canını kurtarıyor. Onunla birlikte ayağı kırık bir zebra, Portakal Suyu adında bir orangutan, bir sırtlan ve Richard Parker ismiyle (yine bu ismi de uzun uzun anlatıyorlar) bir Bengal Kaplanı ile sandalda yeni, uzun ve zorlu bir yolculuğa başlıyor Pi.

Üç bölüm var filmde.. Birinci bölüm oldukça renkli, kim kimdir, Pi'nin dinlerle tanışma evresi, ikinci bölümde sandalda geçen ve Richard Parker'la olan hayat mücadelesi, üçüncü bölümde ise "inançlıysan eninde sonunda başarırsın"ı anlatıyor. Ayrıca son bölümde bir sürpriz anlatım var, hangi hikayeye inanacağınız size ve bugüne kadarki öğretilerinize kalmış. Mesaj çok açık ve bütün bölümlerde bolca inanç pompalanıyor. Gülün, hüzünlenin, şarkı söyleyin, dans edin, acıyın, korkun her ne görürseniz görün filmde her bir diyalog, her bir kare mesaj yüklü, anlayana...

Film neredeyse bir başyapıt. Kimine göre bir çocuk filmi deyip geçebilirsiniz kimi de içeriğine göre karar verip bolca kafa yorar benim gibi. Ang Lee'nin Oscar aldığı Brokeback Dağı gibi bir film ambiyansı olmamasına rağmen üç boyut efektleri oldukça güzel kullanılmış. Avatardan sonra rastladığım en iyi 3D film. Baş roldeki Suraj Sharma 3000 kişi içinden seçilmiş ve önü açık bir oyuncu. Müzikler Uzak Doğu kültürünün ne kadar mistik ve etkileyici olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Tek takıldığım konu, zebra, sırtlan ve kaplanın tamamen digital olmaları ama bunu da sanırım kimse anlamadı.

Bu film Oscar alır mı derseniz; The Master (büyük ihtimal çoğu Oscar'ı alır) ve Lincoln (sırf Amerikan politikası nedeniyle alabilir) filmlerinden ona sıra geleceğini sanmam, belki en iyi görüntü dalında olabilir. Buna rağmen mutlaka izlenilmesi hatta çocuğunuzla birlikte izlenilmesi gereken bir film.

En başa dönersek; Küçük oğlunuz hem Hristiyan, hem Müslüman hem de Hinduizme inanıyorsa, ne yaparsınız? İşte asıl soru bu!..

Pi annesi tarafından Hindu inancıyla yetiştiriliyor, daha sonra tesadüfen Kiliseyle tanışıyor ve İsa'ya da inanmaya başlıyor. Ve merakı onu Müslümanlığı da anlamaya yönlendiriyor. Aile bir arada yemek yerken Pi önce haç çıkartarak dua ediyor, sonra Tanrı Vishnu'ya şükrediyor ve ardından da namaz kılıyor. Babası Pi'nin bu yaptıklarına sadece "artık birini seçmelisin" dediğinde "neden seçmem gerekiyor, ben hepsine inanıyorum" diyor. Babanın ne dediğini filmde göreceksiniz ama ben de size soruyorum, ya siz olsaydınız ne yapardınız?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder