17 Mart 2012 Cumartesi

Külkedisi

Bir mendilde getirdiler onu bana, o kadar minikti.. Her nereye gitsem evde peşimden gelirdi.. Geceleri uyurken yastığımda yatar ufacık burnunu benim burnuma yapıştırır ve nefesimle ısınırdı.. Büyüdü hem de o kadar çabuk büyüdü ki hep minik kalmasını isteyen ben fotoğraflarına baktıkça şaşardım...


Bir gün sabah yine işe gittim akşam ise haytalık yaptım ve ertesi gün akşama kadar eve gelmedim. Kapıyı açtım, yok... Sağa baktım sola baktım derken salonda halının tam ortasında kocaman bir pislik!.. Gözlerim yerinden fırlayacaktı, o kadarla kalsa iyi, bir de onu gizlemek için patileriyle güya kum atar gibi halıyı deşelemiş ve patilerine bulaşan pislik yürüdüğü her yere yapışmış. Her nereye baksam pati izi, her nereye baksam pislik.. Ama kedi ortada yok..


Meğer üstü kapalı olan tuvaletine gizlenmiş, beni görünce daha da dibe girdi.. ve tam 2 gün boyunca hiç oradan çıkmadan kendi kendine eziyet etti.. 


Ben yalnızlığımı onunla paylaştım ama onu yalnız bıraktım, suç kimin :(



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder